Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Boğaziçi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, küresel ekonomideki belirsizliklere rağmen Türkiye’nin önümüzdeki dönemde en güçlü büyüme potansiyelini hizmet ihracatında gördüğünü açıkladı.
Şimşek, “İnşaatta Çin’in ardından dünya ikincisiyiz. Sağlık turizminde küresel pazarın yüzde 5’ine sahibiz. Dizi ihracatında dünyada üçüncü, oyun sektöründe ise Londra’nın ardından ikinci sıradayız. Türkiye hizmet ihracatında dünyanın 20. büyük ülkesi, ancak önümüzdeki on yılda büyümenin en güçlü potansiyelinin burada olduğunu düşünüyoruz.” dedi.
30 Yüksek Teknoloji Ürünü İçin 30 Milyar Dolar Kaynak
Türkiye’nin teknolojik dönüşüm hedefleri kapsamında açıklanan “Yüksek Teknoloji 30” programı, 2030 yılına kadar 30 yüksek teknoloji ürününe 30 milyar dolarlık kaynak sağlamayı amaçlıyor. Bu yatırımlar, mühendislik, yazılım ve veri teknolojileri gibi alanlarda genç nüfusun küresel rekabette öne çıkmasına destek olacak.
Güçlü Mali Alan, Sürdürülebilir Büyüme
Şimşek, Türkiye’nin toplam borç oranının GSYH’nin yalnızca yüzde 89’u seviyesinde olduğunu belirterek, bu durumun ülkeye güçlü bir mali manevra alanı sunduğunu ifade etti. “Bu avantaj sayesinde, beklenmedik küresel zorluklara karşı kaynak yaratma kapasitemiz yüksek. Altyapı ve dijitalleşme yatırımlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz.” dedi.
Küresel Zorluklar Aynı Zamanda Türkiye İçin Fırsatlar Sunuyor
Türkiye’nin ekonomik reform programının üç temel öncelik üzerine kurulu olduğunu ifade eden Şimşek, “Fiyat istikrarı, güçlü mali yapı ve sürdürülebilir cari denge. Üç aşamalı programın ikinci fazında dezenflasyon, mali disiplinin güçlendirilmesi ve cari açığın azaltılması adımları uygulanıyor. Enflasyon yüzde 60’lardan yüzde 30’lara düştü ve önümüzdeki üç yılda tek haneli seviyelere inmesi hedefleniyor.” dedi.
Şimşek ayrıca, Türkiye’nin risk priminin 460 baz puan azaldığını ve bu durumun borçlanma maliyetlerinde önemli düşüş anlamına geldiğini belirterek, “Küresel zorluklar aynı zamanda Türkiye için fırsatlar da sunuyor. Bölgesel ve küresel ölçekte daha güçlü ticaret, sanayi ve teknoloji iş birlikleriyle Türkiye, istikrarlı büyüme yolculuğunu kararlılıkla sürdürecek.” ifadelerini kullandı.
KOBİ’ler İçin Önemi
Hizmet ihracatındaki büyüme ve ekonomik reformların istikrarlı ilerleyişi, KOBİ’ler için hem iç pazarda hem de uluslararası ölçekte yeni fırsat kapıları açıyor.
Dijital hizmet, tasarım, danışmanlık, sağlık ve oyun gibi alanlarda faaliyet gösteren küçük işletmeler, hizmet ihracatına yönelerek gelirlerini çeşitlendirme ve küresel ölçekte rekabet etme şansına sahip olacak.
Türkiye’nin hizmet ekonomisine ve yüksek teknoloji yatırımlarına yönelmesi, KOBİ’ler için sürdürülebilir bir büyüme dönemi başlatıyor.
Daha fazla içerik için Güncel Haberler sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.


